Dört senelik Discord hikayem…

Eray C.
14 min readJul 15, 2020

Her şeyin bir başlangıcı olur. Elbette, sonuna varıldığı an da. Sonuna ne zaman varacağımı bilmediğim bir hikayeyi anlatmak isterim. İlginç, değil mi?

Açık konuşmak gerekirse, bu hikayenin tamamını kimsenin okuyacağını ‎— ‎‎ daha doğrusu, kimsenin okuyacak sabrı, ne de ilgisi olacağını düşünmüyorum. Bunu lütfen kişisel bir not, bir hatıra olarak görün.

Artık her gün kullandığım, Discord adlı sosyal medyanın hayatıma nasıl girdiğini ve etkilediğini anlatacağım. Çünkü bunun içerisinde güzel zamanların olduğu gibi, kötüleri de oldu. Projelerin, yeni arkadaşlıkların, hatta (2 tane) aşk hikayelerinin başladığı bir yer bile oldu benim için.

İleride okumak istediğim, kendi düşüncelerimi, geçmişimi, anılarımı yeniden canlandıracağım bir alan oluşturmak istedim.

📚 Özet

Paylaşım tarihi: 15/07/2020. Son güncelleme: 16/07/2020.

1 — Başlamadan önce… Ben kimim?

2 — 2016 ‎— Her şey nasıl ve ne zaman başladı ?

Son güncelleme: 16/07/2020.

3 — 2017 — Discord HypeSquad ile yeni bir başlangıç

Son güncelleme: 16/07/2020.

4 — 2018 — DTHS, projelerim ve ilk aşk hikayem

Son güncelleme: 16/07/2020.

5 — 2019 — HypeSquad’ın batışı, bot list, ikinci aşk hikayem

Son güncelleme: 16/07/2020.

6 — 2020 — Dünya için uğursuz bir yıl

Son güncelleme: 16/07/2020.

👨 Başlamadan önce… Ben kimim?

Beni Eri, “Eri#1000" olarak bilirsiniz, gerçek ismim Eray. Şu an 19 yaşındayım ve boyum (fazla uzun değilim boşverin…). Fransa’da doğdum, büyüdüm ve yaşamaya devam ediyorum. Soracak olursanız, evet Türkiye ve Fransa vatandaşıyım, memleketim ise Mersin’dir.

Fransa’da bilgisayar ve ağ bilişimi üzerine eğitimimi Paris’te bir üniversite’de sürdürüyorum. Hedefim bu üniversite de toplam 5 sene okumak, ve bir iş sahibi olmak veya kurmak.

Türkçeyi nasıl biliyorum sorusuna gelirsek, bunun için aileme teşekkür etmek istiyorum. Fransa’da yaşamam, Fransızcayı öğrenmem, beni Türk kültüründen hiçbir zaman uzaklaştırmadı. Büyüdükçe, kendi çapımda Türkçeyi ve kültürünü kitaplar, haberler, filmler, belgeseller sayesinde güçlendirmeye çalıştım. Daha öğrenmem gereken çok şey var. Bu sebeple, eğer bu hikayemde yazım hataları görürseniz, lütfen mazur görün.

Genel olarak, boş zamanlarımda programlama ve bilgisayarımla yeni şeyler denemeyi seven birisiyimdir. Küçüklüğümden beri (yaklaşık 13 yaşından beri) çok sevdiğim bir araç olmuştur bilgisayar. Bu ilgi, kolej senelerimin sonunda daha fazla büyüdü ve lise yıllarımda burada sunulan özel bir “bilgisayar, veri ve şirket yönetimi” isimli bir eğitim seçeneğine bile katıldım.

Yaptıklarımın birilerine yararlı olması, faydalı, yardımcı olması, beni en çok sevindiren şeylerden birisidir. Discord ise aslında bu tür şeyleri paylaşmamı ve yapmamı sağlayan bir platform oldu. Bunu bu hikayemde anlatmama izin verin.

📆 2016 ‎— Her şey nasıl ve ne zaman başladı ?

Belki biliyorsunuzdur, Discord o dönemde pek popüler değildi. Aslında hiç değildi. O zamanlar, sık sık Twitch’te takılıp, yeni topluluklar keşfetmeyi seviyordum. Genellikle, korku ve uzun hikaye içeren oyunlar hep ilgimi çekmiştir. Twitch’de bununla ilgili birkaç kanal takip etmeye başlamıştım.

Bu takip ettiğim kanallar sayesinde yenilikler keşfettim, yeni arkadaşlar edindim, hatta zamanla moderatörlük deneyimi bile kazandım aktif olduğum kanallarda. Aslında, moderatörlük bilgilerimin çoğunu Twitch’de edindim denilebilir.

Twitch’de genel olarak güzel zamanlarım oldu. Beni Discord’a bağlayan hikayenin asıl başlangıcı de burada aslında. Tonlarca yayın listesinin arasında gezinirken, bir yayın fark ettim. Genetik hastalıklı olan Ehlers-Danlos sendromlu kadın bir Fransız yayıncı keşfettim. O zamanlarda takipçi sayısı 500 civarlarındaydı. Birkaç ay takip edip, aktif şekilde yayınlarını izleyip, elimden geldiğince destek vermeye çalıştım kanalı için. En sonunda da, beni moderatör yapmaya karar verdi.

İsmini vermek istemiyorum, onun için biz onu “Leen” olarak adlandıralım. Bunun nedenini de hikayenin devamında anlayacaksınız.

Discord’u bu yayıncı sayesinde, bir “IRL” yayın esnasında keşfettim. Yayınlar dışında, topluluk ile bağ kurmanın yolunu araştırıyordu. TeamSpeak’in paralı olması, Skype’ın da topluluk taşımak için uyumsuz olması, o platformları elemişti bile. Ve ilk ve tek Discord hesabımı, 31 Mayıs 2016’da bu sayede kurdum.

Screenshot of Discord account creation information
Kullanıcı bilgilerimi görüntüleyen bir bot komutunun ekran görüntüsü

Aynı yıl içerisinde, Leen’in kanalını, BestMarmotte isimli on binlerce takipçisi olan Hearthstone yayıncısı keşfetti. O da tıpkı benim gibi, yayınlara sık sık uğrayıp, hastalığı ile ilgili gelişmeleri takip edip, yayınlarına ve kendisine destek vermeye başladı. Benimle de o esnalarda tanıştı. Belirli bir zaman sonra da, onun kanalında da moderatörlük yapmamı teklif etti. Kabul etmiştim.

Yayıncılara özel Discord sunucularının kurulmasıyla, ilk Discord’un kullanımını öğrenmeye başladım. Sunucu kurup, rol ekleyip, kanalları açarken bile ayrı bir heyecan yaşıyordunuz: “vay be, bir sunucu açıyorum” hissi şimdiye göre bambaşkaydı.

Bu 2016 yılım genellikle böyle geçti. Okul ile Twitch arası zamanımı geçiriyordum, Discord’a daha çok yayın sonrası girip bakardım ve pek aşırı bir aktifliğim yoktu. Zaman ilerledikçe, her iki yayıncının Discord sunucularında yöneticilik, yayınlarında ise moderatör olarak destek vermeye devam ettim.

📆 2017 — Discord HypeSquad ile yeni bir başlangıç

Zaman geçtikçe Discord’a karşı ilgim arttı. O iş öyle ki, telefonumdan boş vakit bulduğumda girip, atılan şeylere bakıyordum. İlgimi çeken şeyin ne olduğunu tam olarak bende bilmiyorum. Fakat, yeni kişiler ile tanışıp, arkadaşlık bağı kurmak her zaman hoşlandığım bir şey olmuştur. Bu zamana kadar, genellikle Fransız topluluklarla ilgileniyordum: platform daha Türkiye’de bu kadar yaygın değildi.

Discord’u diğer medyalarda takip etmeye başlamıştım o dönemlerde. Sosyal medyalarında kullanıcılarına karşı gösterdikleri o “arkadaş” yaklaşımı herkesi etkiliyordu, ben dahil. Karşınızda ki kişi, eğlenmesini bilen bir insan gibi cevap veriyordu, ve “nefes alan bir robot” gibi davranmıyordu.

Discord ilginin yükselmesiyle, tüm Discord severleri bir araya getirecek bir topluluk programı açmaya karar verdi: işte HypeSquad doğdu. Çıktığı an, başvurumu iletmiştim bile. Öyle ki, 2 Mayıs’ta kabul edildi. 🎉

Discord’un eskiden gönderdiği HypeSquad başvuru kabul iletisi!

Aradan birkaç saat geçmeden, hepimiz büyük bir sunucuya alındık. İçeride büyük bir kargaşa vardı, çünkü farklı türden insan giriyordu tek bir sunucuya. Herkes bulunduğu bölgeye göre bir rol alması gerekiyordu. Her ülkenin bir HypeSquad temsilciliği vardı. Ben “Fransa HypeSquad” seçerek, aralarına katıldım.

İyi zamanlarımız çok oldu, öyle ki kendi aramızda sunucular bile kurduk, ve HypeSquad sayesinde bugünlere kadar tanıdığım çok güzel arkadaşlıklar edindim. Üç sene oldu, düşünmesi bile inanılmaz. Tabi, başvurularla aramıza belirli aralıklarla ve sayıyla toplu şekilde yeni kişiler katıldı.

Fransa temsilciliğine katılan üye sayısı 1,000'i geçmişti. Bu o zaman için çok büyük bir sayıydı. Maalesef, Türkiye o ilgiyi göremedi. Türkiye temsilciliğinde program boyunca toplam 115 kişi olabildik.

İşte sunucu kanallarının gizlenmiş bir örneği — tüm içeriğin paylaşılmasına izin verilmiyor

Bunun kötü zamanları da oldu elbette. Her toplulukta oluşabilecek şeyler, dramalar, tartışmalar, yönetim ile topluluğun hemfikir olmadığı konular… Discord sonunda buna yetişemedi, ve belirli bölgelere temsili moderatör atadı.

Yeni gelen moderatörler, başvurularla temsilciliklerin içerisindeki topluluktan seçiliyordu. Türkiye’nin üye sayısı az olduğu için, bu isteğimizi bir çok kez yenilesek de, reddedildi veya hiçbir sonuca varmadı.

Yeni HypeSquad 2.0'ların sunucuya atandığı gece… Herkes için büyük heyecanın başladığı ilk mesaj

Programa katılmamın ardından iki hafta sonra, üyelerin 2 farklı temsilciliğe daha katılmalarına izni verilmişti. Çünkü evet, önce tek bir temsilciliğe katılabiliyordunuz. Tabi, Türkiye HypeSquad’a da katıldım.

Sayımız azdı, ama en azından güzel bir ortam vardı. Herkes birbirini tanıyor gibiydi. Üstelik, moderatörlerden rica etmemizin ardından, onlar tarafından tutulan bir tablo bile vardı herkesin bulunduğu bölgelerle, etkinlik düzenleriz diye.

HypeSquad üyelerinin tutulduğu nick — bölge içeren tablomuz… Liste daha da uzun!

Zamanla programa ilgi çok fazla arttı. Sosyal medyanın verdiği etki, kulaktan kulağa yayılan haberler… Her şey beklendiğinden fazla oldu. Öyle ki, başvurulara yetişemiyorlardı bile. Programa katılım, bu sebeple 10 Ağustos’ta kapatıldığı duyurulmuştu.

Sene sonuna kadar, önce ki başvurular incelendi ve sunucuya girebilecek son yeni kişileri görebildik. Onun haricinde, sunucuda günlük sohbetler ve eğlencelerle vakit geçiriyorduk, günler boyunca kanallar aktifliğini hiç yitirmiyordu.

Bu dönemden sonra Discord kimseyi sunucuya almadı, ve sunucu yeni kişilere kapatıldı. Bir ay sonra, başvurular yeniden açıldı fakat yeni katılmak isteyen kişilere, sadece profil rozeti veriliyordu. Çünkü evet, profillerimizde bir HypeSquad üyesi rozeti vardı eskiden. Bu aslında bizi oldukça özel kılıyordu. Etkinlik ile ilgilenen kişiler, halen aktif olan gizli, ayrı bir sunucuya taşındı.

Bu benim Discord’a karşı heyecanımı fazla düşürmedi, ve aslında benim bu heyecanımı diğerleriyle paylaşma isteğimi daha da arttırdı.

📆 2018 — DTHS, projelerim ve ilk aşk hikayem

Konu aşk hikayesine gelmeden, HypeSquad ile ilgili konunun devamını getirmek isterim. Biliyorum, HypeSquad bu hikayenin baş konusu oldu. Ama, unutmamak gerekir ki her şey onun sayesinde oldu.

⭐️ Discord Turkey HypeSquad (DTHS) projesi

Discord herkese HypeSquad sunucusu gibi bilgi kaynağını girişe kapatmaya karar verdikten sonra, bunun ne kadar büyük bir haksızlık olduğunu düşündük. Genel olarak, Discord tüm duyurularını ve bilgilendirmelerini o sunucu üzerinden yapıyordu, istediğimiz zaman Discord ekibiyle iletişimde olup, sorularımızı ve sorunlarımızı konuşabiliyorduk.

Bende, “neden buradan alabileceğimiz kaynaklarla, diğer Türk kullanıcılarına yardım etmeyelim?” dedim. Bu cümleden sonra, bir şey değişti: çünkü o andan itibaren, DTHS doğdu.

Discord Turkey HypeSquad, bu sayede 18 Şubat 2018 tarihinde açıldı.

Hiçbir değişiklik olmaması için elimizden geleni yapmaya özen gösterdik. Resmi sunucudaki düzen, orada da kurulmaya çalışıldı, ve başardığımızı düşünüyorum. Bu tabi, bu süreç içerisinde bana yardım eden diğer Türkiye HypeSquad üyeleri ve edindiğim diğer arkadaşlar sayesinde oldu. Hepsinin projeye katkısı çok çok fazla. Kendilerine ne kadar teşekkür etsem az.

O zamanlar, bir internet sitesi bile kumuştuk dths.me alan adıyla. İçerisinde türk kullanıcılara yardımcı olacak makaleler, resmi duyuruların çevirileri hazırlanıyordu.

Kendi çapımızda, sunucuda 1,300'den fazla yeni HypeSquad fanatiği topladık. Bu o zamana göre inanılmaz bir sayıydı.

HypeSquad sunucusunda ki üye durumu, 2018'in son günüydü

🔧 ErBot, ilk ve tek Discord bot projem

Söylemeyi unutuyordum: aynı yıl içerisinde ErBot doğdu. Python ile discord.py kütüphanesi ile yazılan küçük çaplı bir bottu. O zamanlar, çok fazla kullanıcısı yoktu ve yaklaşık 50'den fazla sunucuda bulunuyordu. Fazla ilgi görmemişti, ama en azından yaparken eğleniyordum.

Küçük yararlı özellikleri vardı, en bilineniyse ayarlanabilir seviye sistemiydi. Yapımı 2017'nin son 2 aylarında başlamıştı ve aktif şekilde 2018'de kullanılmaya başlandı.

❤️ İlk Discord üzerindeki aşk hikayem

Bundan bahsetmek biraz ilginç ve garip geliyor şu an, ama evet. Aşık olmuştum. Bir sosyal medya üzerinden birisiyle tanışıp, ona aşık olacağımı düşünmezdim hiçbir zaman.

Kendisi tıpkı benim gibi Fransa’da yaşıyordu. Fakat, maalesef benden yine de çok uzaktaydı. Aramızda 500 km’den fazla mesafe vardı. Tabi, bu ilk başlarda bir sorun değildi, buna rağmen konuşuyorduk.

Tanışmamız tamamen Discord HypeSquad programı sayesinde oldu. O da sunucuya katılanların arasındaydı. Birbirimizi sevdiğimizi fark ettiğimizde, her ikimizi 1 yıldır bağlayan bir arkadaşlık oluşmuştu bile. Birbirimize daha çok açılmıştık, ve hislerimizin aynı olduğunu fark etmiştik. Öyle oluştu ki herşey, 22 ocak‘da ilişkimiz başlamıştı bile.

Zaman geçtikçe, birbirimize daha çok bağlandık. Sabaha kadar sohbetler ederdik, birbirimize sürekli mesaj atardık, hiç “nasılsın?” veya “ne yapıyorsun?” diye birbirimize sormadığımız zaman kalmıyordu neredeyse. Bu benim için de ilk ve çok farklı bir deneyim oldu.

Her insan sıkıntılar yaşar ve hiçbirimiz mükemmel değilizdir. Kendisinin mesela uyku apnesi vardı. Uykusunu düzgün alamıyordu, ve çoğu zaman hiç uyuyamaya biliyordu. Bu onu stresli yapıyor, yorgun ve halsiz düşürüyordu genellikle. Onun bana karşı davranışlarını tabii ki de olumsuz etkilemeye başladı: sürekli tartışmalar, atışmalar, küsüşmeler oluyordu gereksiz sebepler için. Benim hatam ise, bu sorunu aşmak için yeterince çaba göstermemek, ve olayı zamanla küçümsemiş olmam.

İlk zamanlarda, bunun gerçekten aşılabilir bir sorun olduğuna inanıyordum. Fakat aylar geçtikçe, bu ilişkimizi kötüye etkilemişti bile. Sürekli mesajlarımızda ki ortam tatsızlaşıyordu, huysuz oluyorduk, günlerce konuşmadığımız zamanlar bile oldu. İkimiz anlaşıp, bir karar verdik ve en iyi olabilecek ortak kararı verdik — yollarımızı ayırdık.

İlişkimiz 5 Temmuz‘da, neredeyse 6 ay sonra sona erdi.
Bu beni üzmüş olsa da, atlatmam fazla sürmedi. Sonuçta, birlikte aldığımız bir karardı.

😦 Leen ile o tartışma, bir arkadaşlığın bitişi.

Tüm bu olayların arasında aslında Leen’i unutmuştum (hatırlayın, 2016'da bu dört yıllık hikayenin başlamasını sağlayan kadın yayıncı). Evet, çünkü tüm bu yaşananlar zamanımı tamamen yemeye başlamıştı ve yayınlarına çok daha az katılıyordum.

Tüm bu hikayede benim de hatam var. O kadar şey yaşamıştım ki, bu hikayenin başlamasına sebep olan kişiye vakit ayıramıyordum. Okul ile son sınavların telaşı, diğer topluluklarda oluşturduğum aktiflik, yeni arkadaşlıklar, kişisel projelerim derken, hepsi üst üste oluştu.

Bir akşam, bir yayın esnasında (ben yayında bulunmuyordum) bir kişi yayından Discord sunucusuna geldi. Kişinin yayından geldiğini bilmiyordum. Olay aslında çok basit, fakat basit olduğu kadar da saçma.

Gelen kişi bir kanala reklam attı, ki sık sık olan bir şeydi. Bende normal bir şekilde mesajını silip, sunucudan yasakladım. Yayınını erken kesecek bir şeymiş demek ki… Bunu dönüp tekrar Twitch’de chatte söylemesi, olayı aslında burada tetikledi.

Bunun ardından “bana sormadan kimseyi yasaklayamazsın, sen kimsin?” türü sözler alınca kendisinden direkt yayın esnasında, şoka uğradım. Yayını kapatınca, anladım ki sorun aslında başkaymış. Yayınlara sık sık katılmamam onun için bir “hayal kırıklığı” olmuş ve benim bunların hepsini “yetki” almak için yaptığımı, sonrasında da istediğim ilgiyi aldığım için de bir daha uğramadığımı söyledi.

Çabalarıma rağmen, gerçekten hissettiklerimi Leen’e inandıramadım. Yardım etme isteğim, bir yetkiden de öteydi. Bir insanın içinden gelir de, bir yeğenini veya bir çocuğu sevindirir ya yaptıklarıyla ve hediye ettikleriyle, aynı histi. Leen’in genetik hastalığı, hayat ile mücadelesi ve karşılaştığı zorluklara rağmen o tekerlekli sandalyesinde yayınına katılanları neşelendirmeyi başarıyordu. Çünkü her şeye karşıt, o hayata gülmeye devam ediyordu. Araya iki-üç arkadaşın girmesi bile hiçbir şey değiştirmedi onun gözünde. O akşamdan beri, Leen yayınlara belirli bir süre ara verdi, beni de Twitch ve Discord’dan yasakladı.

Bir daha kendisiyle hiç iletişim kuramadım, kendisi 2 veya 3 ay kadar bir süreliğine yayınlara devam ettikten sonra, Twitch’i komple bıraktı. Bende öyle…

📆 2019 — HypeSquad’ın batışı, bot list, ikinci aşk hikayem

Aslında 2018 benim için en hareketli yıllardan birisi oldu denebilir. Çok şey yaşandı ve değişti. Ama 2019'un bana verdiği etki bambaşkaydı. Açıkçası, bunları yazarken bile aklımı karıştıran bir çok şey oldu. “Bu neden böyle oldu?”, “Keşke şöyle yapsaydım”, “Bu böyle olmasaydı, şu şöyle olmazdı” gibisinden.

Bu bölümde bulunan gelecek kısımlar, aslında 2018'in son aylarında başladı, fakat olayın büyük bir bölümü 2019'da yaşandı.

📉 HypeSquad Takım evleri, HypeSquad’ı öldüren yenilik.

Resmi sunucu kapandıktan sonra, DTHS’ye her gün yeni kullanıcılar geliyordu ve elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyorduk. Herkes program ile ilgili sürekli sorular soruyordu “ne zaman açılacak HypeSquad?”, “ne zaman girebileceğiz bizde?” gibi şeyler.

Sunucunun yeniden açılma olasılığının düşük olması bilinen bir şeydi, ve 16 Haziran 2018 tarihinde Discord o hatayı yaptı: yeni takım evleri olan Balance, Bravery ve Brilliance duyuruldu.

Bu andan itibaren, tüm 2017'de HypeSquad programına katılanların rozetleri alındı. O güzel rozet, benden ve tüm diğer arkadaşlarımızdan alınmıştı. Gayet üzücüydü, ne kadar çabalasak da 70 000'den fazla HypeSquad’lı olarak sunucuda, fikirlerini değiştirememiştik. Bizi bir araya getiren o sembolik parça herkesten alındı.

Zamanında duyurulan “görevler, öncelikler ve HypeSquad’lılara etkinlikler” büyük bir heyecana sebep olsa da, bu pek uzun sürmedi. Discord tarafından verilen sözler pek de tutuldu denilemez. Ve elbette, programın o heyecan ateşi 2019'un başlarında sona ererek, sadece “profilde kalan fazladan bir rozet” olarak akıllarda kaldı.

Bu yıl içerisinde, DTHS projesine ilgi düşmeye başladı, fakat proje bir şekilde içerisinde oluşan topluluğuyla yaşamaya devam etti.

🤖 Discord Bot List, Top.gg’ye moderatör olarak alındım.

Discord Bot List’i, Discord’da aktif olan herkes bilir. Top.gg aslında bir bot ve sunucu listeleme platformu. İsteyen kişiler gelip, istedikleri gibi reklam amaçlı sitede Discord botlarını ve Discord sunucularını listeleyebiliyorlar.

Bu gayet heyecan vericiydi, çünkü bugün 100 000'den fazla kullanıcıya sahip olan DBL ayrıca büyük bir türk topluluğa sahip. Yeni bir Türk moderatör topluluk için her zaman sevindirici bir haberdi.

Her hafta yapılan bir çalışma ile, hizmete kontrol için gönderilen botları inceliyoruz. Hizmet kurallarına karşı gelmediğini inceleyip, dünya çapında bot geliştiricilerin kreasyonlarını listeliyoruz. Ayriyeten, sunucu ortamına moderasyon ile katkıda bulunuyoruz.

Sizlere işimizin nasıl yürüdüğünü biraz daha detaylı şekilde anlatabilirdim, fakat hizmet ile benim aramda olan bir anlaşma, bir gizlilik politikası mevcut.

❤️ İkinci aşk hikayem… Keşke farklı olsaydı her şey.

Hayat sürprizlerle dolu, evet… Kalbime başka birisi girmişti. Kendisiyle 16 Temmuz 2018 tarihinde tanıştım Discord üzerinde. Bu yazıyı yazdığım an, tam iki yıldır tanışıyor oluyoruz.

Yazının bu tarafını yazarken, Spotify’da denk gelen Surfjan Stevens’dan “Mystery of Love” dinliyorum. Aynı etkiyi yaşatıyor bana, biliyor musunuz. Çünkü gerçekten, bu aşk hikayesi tamamen gizemlerle doluydu. Tıklayıp dinlemenizi ve klibini izlemenizi öneririm :)

Kendisinin hayat hikayesi benden çok farklı, doğma-büyüme Türkiye’de yaşıyor, ve evet kendisi ve ailesi Türk. Bu sefer aramızda 3,500 km var. Her defasında hayallerinizin uzaklaşması gibi adeta, her zaman daha uzak…

Tanışmamızın ilk başlarında, güçlü bir samimiyet kuramasak da, arada sırada sohbet ederdik. Genellikle “iş” konuşurduk, ve “arkadaş” arasında olduğu gibi o türden fazla yazışmalarımız yoktu. Günler geçtikçe bu değişti elbette. Daha fazla açıldık, daha sık konuşmaya başladık. Nasıl birisi diye soracak olursanız… Aklıma gelen üç şey “yardımsever”, “güçlü” ve “temiz kalpli” diyebilirim.

Aradan zaman geçti. Bir akşam, kendimi kötü hissediyordum. Ve o akşamı hiç unutmayacağım. İşte o akşam, benim yanımdaydı. Aramızda mesafeler de olsa, o sıcaklığıyla sanki yanımdaymış gibi hissediyordum. Uzunca, saatlerce konuştuk gece geç saatlere kadar. Olaydan biraz da olsa bahsetmek gerekirse, beni üzen bir mesele yüzünden, geriye dönüşü olmayan bir karara varmak istiyordum. Bu kendime veya başkalarına zarar verecek bir şey değildi, rahat olun.

Sohbet ilerledikçe kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. Beni o sözleri ile adeta büyülemişti. İşte o akşam oldu her şey. Bir şakayla olay sevgili olmaya varmıştı. Aslında pek ciddi değildi (adı üstünde, bir şakaydı) fakat onun aslında “neden olmasın?” demesi her şeyi değiştirdi. Kalbimin o an ki atışını sizlere anlatamam.

Mesafeler tereddüt ettiriyordu, ki tamamen anlaşılır bir şey. Önceki olayın etkisiyle, gözlerim parıldıyordu resmen. Çünkü evet, sonunda kabul etmişti. Benim kalbimde yer almayı kabul etmişti. Birinin size güvenmesi, ve kalbine giden yolunun anahtarını vermesi inanılmaz bir his ve kelimeler ile anlatılmaz. Bu şekilde, yeni hikayemiz, 27 Eylül 2018 tarihinde başlamış oldu.

Çok güzel aylar geçirdik, günlük mesajlaşmalar, kutladığımız özel günler oldu birlikte. Kendisini çok özel birisi olarak görüyorum. Yaşadığı hikayeleri, çektiği sıkıntıları sizlerle veya başka kimseyle paylaşamam, fakat gerçekten sabırlı ve güçlü bir kişiliğe sahip olduğundan emin olabilirsiniz.

Olayın bu tarafını yazılara dökmek gerçekten benim için zor, çünkü bugün bile kafamda sorguladığım binlerce şey var. Maalesef evet, bu hikayenin de bir “aması” ve sonu var…

Aylar geçti, yaklaşık 8 ay kadar. Ve artık farklı davranmaya çalıştığını fark ettim. Sanki ilişkiye ilgisi düşmüştü, ve soğumuştu her şeyden. Ne oldu diye sorduğumda, her şey normalmiş, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Bazen sorduğum sorulara soğuk ve değişik yanıtlar alıyordum, mesajlara cevap bile vermediği zamanlar oluyordu, ve konuşmalarında kullandığı kelimeler bile farklı olabiliyordu. Dalından koparılıp, solmuş bir gül gibi olmuştu adeta. Karşınızdaki sevdiğinize onu sevdiğinizi söylediğiniz zaman çekinmesi, tereddüt ederek cevap vermesi normal mi?

Öyle bir duruma gelmiştik ki, başına bir şey geldiğinde, hasta olduğunda, haberi başkalarından duyduğum zamanlar da oluyordu. Her şeyi konuştuğumuz zamanlara ne oldu? Bu sorunun cevabını çok aradım. Ve bilmiyorum. Sahiden bilmiyorum. Muhtemelen de hiçbir zaman bilemeyeceğim. Kendisini çok sevdim, seviyorum, muhtemelen seveceğim de. Fakat, bu böyle yürümüyordu. İçim içimi yiyordu, sürekli aklıma takılıyordu, kendimi daha da üzüyordum. “Ne yaptım acaba?”, “Niye böyle oldu?”. Belki de sorun bendim, nereden bilebilirim ki.

Vakit gelmişti. Buna son vermem gerekiyordu. Bu kararı vermeden günlerce düşündüm, tereddüt ettim, ağladım, ilişkinin yürüyeceğine kendimi inandırma kalktım. Tek dileğim bitmemesiydi tüm bu hikayenin, ve bitmemeliydi de. Ama olmadı…

Kendisinden 9 Haziran 2019'da ayrıldım, ilişkinin birinci yılını kutlamaya bu kadar kısa süre kalmışken... Aylarca geçmedi bunun acısı, çünkü niye ayrıldık diye sorsanız, gerçek sebebini söyleyemezdim. Çünkü bilmiyordum. Neden böyle davrandığını bilmiyordum.

Bu dönemden sonra, bugünlere kadar konuşmaya devam ediyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi, normal iki arkadaş gibi... Geleceğin bizlere neler hazırladığını bilemeyiz. Kim bilir, belki de ileride bu hikayenin devamını yazıyor oluruz…

📆 2020 — Dünya için uğursuz bir yıl

Herkes 2020 yılını yeni mutluluklara, mucizelere açılan bir kapı olarak görüyordu. Bütün dünyayı etkileyen bir virüsü, ekonomik krizleri, dünya güçleri arasındaki savaşları, ırkçılığa karşı mücadeleleri ve benzer konuları bir kenara bırakalım. Bunlar ne kadar önemli konular olsa da, burada anlatacaklarımın hiçbiri onlarla ilgili değil. Peki, 2020'de benim için ne oldu?

⛔️ DTHS projesi sona erdi

Hikayemin gerisinde belirttiğim gibi proje, HypeSquad’a Discord tarafından yapılan takım evleri değişikliklerinin ardından, çok fazla ilgi kaybetti. “Her güzel şeyin bir sonu vardır” da, bu durum için bulduğum en uygun söz oldu. Proje 25 Kasım’da sona erdi. Dilerseniz, projenin kapanış duyurusunu okuyabilirsiniz.

DTHS, 2 yılın ardından, 25/11/2019 tarihinde kapandı. İşte kapanış duyurusu…

⛔️ ErBot projesi sona erdi

DTHS projesinin kapanmasının ardından, birkaç ay boyunca ErBot’u ana projem olarak yapıp, bu süreçten sonra sürdürmeyi denedim. Projenin ilgi görmemesi, zamanımı ve paramı çalıyordu. Yeni ve performanslı bir ErBot kurmak için motivasyonum yoktu. Maalesef, o da kapanmak zorunda kaldı.

ErBot’un kapamış duyurusu, güzel bir deneyimdi. Seni unutmayacağım…

⛔️ Resmi Discord HypeSquad sunucusu kapatıldı

Büyük bir aradan sonra, sunucuya kimsenin alınmadığından, Discord sunucuyu içeride bulunan üyelere de kapatmaya karar verdi. Sunucu şu an sadece okunabilir hale alındı. Hiçbir içerik paylaşmak mümkün değil.

Bazen, kalan arkadaşlarla mesajlara geriye dönüp, bakıp, güzel nostaljik anlar yaşıyoruz. Hepimiz için tek kalan şey bu oldu.

Sunucu kapanmadan önceki Türkiye kanalı. Son mesajım oldu. Teşekkürler Discord…

⛔️ BestMarmotte ile topluluk yöneticiliğim sona erdi

Hatırlayın, yazının ilk başlarında büyük fransız yayıncı olan BestMarmotte’dan bashediyordum. Kendisi Fransa’nın en büyük Hearthstone oyuncularından. Topluluk yöneticisi olarak yaptığım iş, gerekçe gösterilmeden sona erdirildi.

Açık konuşmak gerekirse, aklımda o kadar karışık şeyler vardı ki, beni topluluktan men etmelerinin ardından, bunu daha fazla sorgulayacak enerjiyi hiçbir zaman bulamadım.

💚 Discord Templates, Temp.gg doğdu

Discord’un sunucu şablonu özelliğini çıkarmasının ardından, herkesin bir arada bulabileceği şablon listeleme hizmeti kurmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm. Hemen discordtemplates.com alan adını satın aldım.

İşin ciddiye binmesinin ardından, Can ve EGGSY’ye projeye katılmaları için teklifte bulundum, ve kabul ettiler. Projemiz, iki aylık bir çalışma sonrası, 1 Haziran’da yürürlüğe girdi.

👉 Eğer dilerseniz, projenin Discord sunucusuna buraya tıklayarak erişebilirsiniz.

Discord Templates projesinin açılış duyurusu
Discord Templates projesinin tanıtım videosu

🙌 Daha fazlası mı?

Bunu zaman gösterecek. Benim hikayem şimdilik buraya kadar.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Sizlerin hikayem ile ilgili görüşlerinizi de dinlemeyi çok isterim. Bana ulaşmak isterseniz, Eri#1000 olarak Discord üzerinden aratabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın.

--

--